KoMeDi
Home

 

 

 

 

 

 

 

Samenu.gif (6416 bytes)

  

HH01499A.gif (1090 bytes)

ERiCSSoN

TN00605A.gif (2512 bytes)

MiCRoSoFT

HH01580A.gif (1311 bytes)

SoRuNLARINIZ iÇiN  YuKaRDAKi MaiL KuTuSuNa BaSIN!!!!!

KoMeDi

 

TuRK SaRKILaRI

 


I Love You I Love You Do You Love Me Yes I Do
Ümit Besen hızla İngilizce öğrenmeye başlayan bir ırka yapabileceği en büyük zalimliği yapmış, bu şarkıyı peydah etmişti. Caddelerde, sokaklarda kekolar arabalarından bu yaratıcılık örneği şarkıyı bangırdatır, ufacık olmamıza rağmen ağız dolusu kusmamızı sağlarlardı. O dönemde, es kaza bir turist ile tanışırsam bu şarkıyı nasıl açıklayacağımı kara kara düşünürdüm. Yıllar sonra yabancı bir hanım ile sohbet ederken bu şarkı aklıma gelmişti. Kendisine böyle bir şarkının var olduğunu anlatıp, sözlerini söylediğimde bana sadece "I Dont believe You" (Hadi Len) demişti.

Çiki Çiki Baba
Şarkı sözlerinin illede bir manası olması gerekmez, düşüncesinin bayrak taşıyan örneği oldu. Aynen şöyleydi:
Çiki çiki baba. Ayni ayni yaba. Feli feli kuuli. El fakiri yaba. Oyyyy oyyyyy oyyyy. Ulan ne işti be.

Memişler
Topaloğlu. Şimdi bu öyle bir adamdı ki ceketinin rengine uysun diye saçını boyamaktan çekinmezdi. Uzaylıydı, "Uzaydan gelmedik ki, dünyalıyız biz" diye şarkısı vardı. Bir de "Memişler" adlı şarkısı vardı. Duyduğumuzda gülmekten yarılarak ikiye ayrılmıştık. Sözleri şöyle bir şeydi sanırım:
Elmaları yemişler,
Şeftaliyi yemişler,
Gülmüşler eğlenmişler,
Güllü kızı yemişler,
Lambaya püf demişler,
Nasıl etti bu işi,
Tebrik ettim memişi ...
diye sürüp gidiyordu. İnanılmazdı, onu ailecek sevmiş, bağrımıza basmıştık. (Cornholio)

Hayat bayram Olsa
"Bütün dünya buna inansa, bir inansa" gibi hayaller içeren bir şarkıdır. Aslında sözleri gayet iyi niyetli, barışçıdır, fakat haddinden fazla ve sahtekar bir iyimserlik taşır. Üstelik melodisi çok basittir ve kolaylıkla sinir bozabilir. Hala heryerde çalınır ve insanlar elele tutuşarak bu güzel dilekleri tekrarlarlar. Bu gibi durumlarda yavaşça masadan kalkarak tuvalete doğru yol almayı yeğlerim. "Hocam nereye? El ele tutuşsak, birlik olsak" diyenler olduğunda: "Ya iyi diyosun da çok sıkıştım bilader. El ele tutuşsak ama prostat olmasak" gibi manasız cümleler kurarak sıvışır, şarkı bitene kadar ortama geri dönmezdim. Çıkıntı bir adam olmak değildi niyetim ama masada el ele tutuşarak "İnsanlar tutuşsa, kardeş olsa" diye avaz avaz bağıran bu insanların, bar ortamından çıkar çıkmaz "Vay it sıpası benim arabayı sıkıştırmış. Hüleaynn ancuk kafalı ileri alsana lan" diyerek söz konusu kişilere kafadan dalması ne kadar isabetli davranmış olduğumu anlatırdı bana. "Bütün dünya hızla sallansa, hayat ayran olsa" diye mırıldanarak yol alırdım karanlıkta.

Serseri
Hayatta ne oğlunun ne de kendinin ne iş yaptığını anlamadığım Selçuk Ural söylerdi bu şarkıyı. Aksi gibi şarkı adamın delikanlılık dönemlerine de denk gelmemişti. Kocaman adama kar yıkama bir kot takım giydirmişler, bu şarkıyı söyletirlerdi. Sözleri aynen şöyleydi:
Serseriyim ... Ah serseri ... Okur yazar ve sevimli ... Biraz çapkın, biraz deli ... Ama sevecen bir serseri.
Ulaşılmak ve onikiden vurulmak istenen mantık sanırım şuydu: "Serseri erkekler kızları cezbederler. Ama eli muştalı sokak serserileri değil. Sevimli, hayatı 9 - 5 tadında yaşamayan, genç mizaçlı." Yani kısaca bir Mickey Rourke tipi erkek anlatısıydı. Gelin görünki koca serserilik felsefesi bizimkilerin dilinde "okur yazar bir sevimli" haline gelmişti. Çok yaşayın.

Bir Aslan Miyav Dedi
"Bir aslan miyav dedi. Minik fare kükredi. Fareden korktu kedi. Kedi pır uçuverdi." Türk çocuklarının Kayahan'a emanet edildiği bir dönem. Hazret lütfedip Cumartesi sabahları bi çocuk programı yapıyo. Hesapta olaylar gelecekte bi uzay gemisinde mi ne geçiyo, ufak tefek çocuklar tulumlarla ortalıkta dolanıyo, koskoca pop yıldızı kartondan yapılma "TRT robotlarıyla" muhatap olmak durumunda kalıyo. Romantizmin çökmek bilmez kalesi gazı almış ya, sabah akşam bi tarafından çocuk şarkıları çıkarıyo. Bereket hepsi gömüldü gitti tarihin tozlu sayfalarına. Hiç girmeyelim, bu konu burda kapansın. (Hakan)

Horozumu Kaçırdılar
Bakın bu şarkı beni her duyduğumda korkutmuştur. Ulan böyle hıyar çocuk şarkısı olur mu? Horozu kaçırıyorlar, damdan dama uçuruyorlar, bi de suyuna pilav pişiriyorlar. Mağdur şahıs da olayları bir bir müşahede ediyor, sonra kafayı yiyip, kaçırılmış, suyuna pilav pişirilmiş horoza "geh bili bili" diyor. Polise, kolluk kuvvetlerine olan güvenim ilk bu şarkıda sarsılmıştı. Demek ki bi gün herifin biri beni de kaçırabilir, suyuma pilav pişirebilir ve pilavdan yiyebilirdi. Terör şarkısıydı. Umarım yoktur artık. (Cornholio)

Abone
Şu anda Kral TV'nin elinden ne çekiyorsanız, işte bu yüzdendir dostlar. İlk Türk pop şarkısı değildi elbet ama bu günkü tarzı yakalayan ve gelişmesini sağlayan ilk şarkıydı. Sarışın, hafif toplu, genç bir kız tellerin arkasından, "Aboneyim abone. Biletlerim cebimde. Ballı lokma tatlısı. Aman hadi hayırlısı." diye bağırarak fitili ateşledi. Kötü sesli bu genç kızın isminin Yonca olduğunu öğrendiğimizde hafızamızı zorlamış ve Devekuşu Kabare'de geçirdiği günleri anımsamıştık. Demek ki bu kız bir şekilde şöhret olmayı kafasına koymuştu, oldu nitekim. Şarkıcı oldu. Evet oldu.

©CoPYRiGHT By MiGeL 1999-2000